pestisit nedir

Pestisit Nedir?

Pestisit öldürücü müdür? Hangi besinler pestisit kalıntısı içerebilir? Pestisitin insanlar üzerindeki etkileri nelerdir?

Pestisit; bakteri, virüs gibi organizmaları engellemek, kontrol altına almak ya da zararlı etkilerini ortadan kaldırmak için kullanılan kimyasallar, bazı organik bileşenler, dezenfektanlar gibi madde ya da maddelerden oluşan karışımlara verilen isimdir. Özellikle tarımda ekinlere ve bitkilere zarar verme potansiyeli bulunan mikroorganizmalar için kullanılır.  Her ne kadar isim olarak çok bilinmese de normal hayatta oldukça sık karşılaşılan pestisitler; sebze ve meyvelerin doğada zarar görmeden yetişmesi ve yaşam alanlarımızın zararlı mikroorganizmalardan arınması gibi konularda fayda sağlar ancak yanlış kullanıma bağlı olarak insan sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturabilmektedir. Pestisitler gıdalarda kalıntı bırakabilir.

Pestisit, meyve-sebze gibi gıdaların iyi yıkanmayıp yenmesi sonucunda sağlık açısından ciddi zararlara neden olabilir. Sağlık üzerindeki etkileri, pestisit türüne göre değişiklik gösterebilir. Bazı pestisitler kanserojen olabileceği gibi bazıları da sinir sistemini etkileyebilmektedir. Pestisitlerin çocuklar üzerinde büyüme ve gelişme açısından zararlı etkileri olabilmektedir. Bu yüzden çocukların pestisite maruz kalmamaları önemlidir. 

Kimyasal yapılarına ve işlevlerine göre sınıflara ayrılan pestisit, böcek öldürücü, ot öldürücü, mantar öldürücü gibi çeşitleri bulunmaktadır. İnsanlık tarihinde çok uzun yıllardır kullanılır. Günümüzde en büyük yeri kimyasal pestisitler kaplamaktadır.

Her zehirli madde pestisit değildir. Zehir etkisi gösteren bir maddenin pestisit olabilmesi için bazı özellikleri sağlaması gereklidir. Biyolojik olarak aktif olmalı, etkili olmalı, kullanıcılar için, tüketiciler için, hayvanlar için güvenilir olmalı, yeteri kadar kararlı olmalı, yabani hayatta zararlı olmamalı, faydalı organizmalara zararlı olmamalı, çevre için kabul edilebilir olmalı, ticarette probleme sebep olmamalıdır.

Pestisit Kalıntısı Nedir?

Pestisit kalıntısı, pestisitin düzenli kullanımı sonucu hasat ve depolama sonrasında gıdaların üzerinde veya içinde az miktardaki pestisit miktarıdır. Pestisit kullanımı ile gıdaların kalitesi artarken kimyasalların rezidü (kalıntı) olarak adlandırılan çok az miktarlarını da ortama bırakabilirler. Pestisit kalıntısı pestisitte bulunan herhangi bir yıkım ürünü içerir. Pestisit kalıntılarının en önemli kaynağı gıdalardır. Pestisit kalıntıları insan, hayvan ve çevre sağlığına zarar vermeyecek düzeylerde olmalıdır. Gıda maddelerindeki pestisit kalıntı miktarlarının daha önceden tespit edilip tolerans sınırlarını geçmemesi vereceği zararları önlemek açısından son derece önemlidir.

Yem vasıtası ile hayvan vücuduna giren pestisitlerin ancak %2-10'u sütle birlikte dışarı atılmakta geri kalan miktarı ise hayvan vücudunda kalmaktadır. Sütte kalan bu pestisit kalıntısı krema, peynir, tereyağı, gibi süt ürünlerine yapılması sırasında yoğunlaşarak insan sağlığı açısından daha tehlikeli boyutlara ulaşmasına da neden olabilmektedir.

 Besin maddelerindeki pestisit kalıntıları genel olarak 3 başlıkta ele alınmaktadır:

 Kabul edilebilir günlük alım: Bir kişinin bir günde alabileceği maksimum günlük pestisit miktarıdır.

 Maksimum kalıntı limiti: gıdalarda yasal olarak bulunmasına izin verilen en yüksek pestisit kalıntı miktarı olarak tanımlanmaktadır.

Tespit limiti: Çeşitli yöntemlerle tespit edilen en düşük limittir. Hangi pestisitlerin ne kadar kullanıldığı öğrenmek için, özellikle kullanımı yasaklanan pestisitlerin tespitinde önemlidir.

Kısaca, gıda maddelerindeki pestisit kalıntılarının birçok sakıncası söz konusu olabilir. Bu sakıncaları en aza indirgemek veya tamamen ortadan kaldırmak için yapılacak yöntemler ile besinlerdeki pestisit kalıntıları azaltılabilir. Örneğin meyve ve sebzeleri tüketmeden önce bol su ile iyice yıkamak son derece önemlidir. Bazı besinleri, kavun ve kök sebzeler gibi, ovalayarak yıkamakta fayda vardır. Sebzelerin yıkandığı suya sirke katılması da iyi bir yöntemdir. Sonrasında yıkanılan besinler temiz bir havlu ile kurulanmalıdır. Marul gibi yapraklı sebzelerin dış tabakası atılmalıdır. Meyve ve sebzeler mümkün olduğunca soyularak tüketilmelidir. Gıdaları tüketmeden önce soymak ve pişirmek pestisit seviyesini düşürmeden en etkili yöntemlerden biridir. 

Bunlar dışında pestisitlere direkt olarak temastan da kaçınmak gerekir. Kesinlikle solunmamalıdır. İlaçlama gibi durumlarda da yüzde maske olmalıdır. Eldiven takılarak direkt temas önlenebilir.

Pestisit Ne İşe Yarar?

Günümüzde gıda ihtiyacı dünyadaki artan nüfus ile orantılı olarak artış göstermektedir. Gıda ihtiyacını karşılamak için bitkisel ürünlerin üretiminde bazı zararlı organizmalar gibi sebeplerden dolayı ürünlerde ciddi kayıplar olmaktadır. Bu sebeple tarımsal verimi arttırmak ve gıda maddelerinin kullanım sürelerini uzatabilmek için farklı yöntemler kullanılmaktadır. İşte bu yöntemlerden birisi kimyasal mücadele yöntemidir. Bu yöntemin temelini pestisitlerin kullanımı oluşturmaktadır.

Gıda kalitesi konusunda pestisitlerin sağladığı yararları genel olarak açıklamak gerekirse; bazı değeri yüksek bitkilerin üretiminde önemli yer tutar, bakteri ve mantar tarafından üretilen toksinleri azaltabilir ve gıdaların besin kalitesi ve verimini artırır. Sıtma ve sarıhumma gibi hastalıkların yayılmasını önler. 

Hızlı sonuç vermesi, doğru ve kontrollü kullanıldığında ekinleri zararlı organizmalara karşı koruması, pestisitin tercih edilme nedenleri arasında yer alır. Bilinçli pestisit kullanımı yüksek kazanç, yetiştirme sezonunun ve muhafaza sürecinin uzamasını sağlar.

Pestisit kullanımı sayesinde nehir havzalarına yakın yaşam alanlarındaki sinek istilası sorunları kolaylıkla çözülebilir. Hayvanların parazit ve pire gibi canlılardan korunmasına yardımcı olur. Bozulmuş gıdalar sebepli meydana gelebilecek rahatsızlıklara engellemeye yardımcı olur.

Pestisit, yabani otların büyümesini engelleyerek ağaçların korunmasını sağlar. Süs havuzu gibi yerlerde kullanılarak istenmeyen balık, sivrisinek ve zararlı canlıların üremesini engeller.

Ayrıca manavlar tarafından kullanılarak meyveleri kemirgenlere karşı korur.

Pestisit Kullanım Alanları Nerelerdir?

Pestisitler, birçok çeşidi sayesinde birçok alanda farklı işlevler için kullanılabilen bilinçli kullanılması halinde son derece faydalı maddelerdir. Pestisitin geniş kullanım alanları aşağıda listelenmiştir:

  • Tarımsal üretim
  • Bahçecilik, ormancılık
  • Beşeri ilaç olarak
  • Şampuanlar, sabun, ev dezenfektanları
  • Karton ve yiyecek paketleri, kâğıt ürünleri
  • Gıda saklama alanları
  • Balık yetiştiriciliği
  • Süs amaçlı bölgelerde (parklar, bahçeler, oyun alanları)
  • Tütsüleme ve kereste korumacılığı
  • İnşaat (duvar kâğıdı yapıştırıcıları, boyalar, sıvacılık gibi)
  • Ev ve bahçeler
  • Böcek kontrolü
  • Hayvancılık 

Pestisit Türleri Nelerdir?

Pestisitlerin; fiziksel yapı, formülasyonlarına göre, etkiledikleri hastalık grubu, içerdikleri aktif maddenin grubuna ve cinsine göre, zehirlilik derecesine göre farklı türleri bulunur. Pestisit türleri bitki öldürücü, hayvan öldürücü, böcek üretimini düzenleyici, solucan öldürücü, karınca öldürücü, yumuşakça öldürücü, balık öldürücü, kuş öldürücü, kemirgen öldürücü, bakteri öldürücü, böcek kovucu, anti mikrobik, mantar öldürücü, antiseptik ve dezenfektandır.

En çok bilinen pestisit türleri ve nerelerde ne amaçla kullanıldığı aşağıda listelenmiştir:

İnsektisit

Bir tür pestisit türü olan insektisit, böcek ilacı olarak tanımlanır. İstenmeyen böceklerin öldürülmesini sağlayan kimyasal ilaçların genel ismidir. İnsektisit, esas olarak kültür bitkileri istila eden zararlıları kontrol etmek veya belirli alanlarda hastalık taşıyan böcekleri ortadan kaldırmak için kullanılır. Bazı kaynaklarda insektisit olarak kullanılan ilk maddeler arsenik ve tütün olarak bahsedilir. Tüm böcek türleri ile beraber ayrıca böcek yumurtası ve larvaları konusunda da etkili bir üründür. Hem endüstriyel hem de ev tipi insektisitler bulunuyor. 

20. yüzyılda tarımsal verimliliğin artmasının en önemli nedenleri arasında insektisitler olduğu düşünülüyor. İnsanlar ve hayvanlar için de zehirli olan maddeler, bitkilere verilir.

İnsektisitler doğrudan böcekleri temas ettirilmek suretiyle kullanılan ilaçlar olarak öne çıkarlar. Aynı şekilde bitkiler içinde kullanılır ve üzerindeki birçok farklı zararlının yok olmasına olanak sağlar. 

Böcek öldürücü insentisitler,  üç yolla böceğe etki eder. Yutulma ile (mide zehirleri), soluma yoluyla ve vücuda direkt temas etme yoluyla (temas zehirleri) olmak üzere sınıflandırılabilir. 

İnsektisit çeşitleri üç grupta toplanabilir: Mikroorganizma kökenli, anorganik insektisitler, sentetik organik insektisitler.

Mikroorganizma kökenli böcek öldürücülerin arasına bakteriler, funguslar, virüsler olarak kategoriler bulunur. 

Anorganik insektisitler ise arsenikli bileşenler, florlu bileşenler, kükürtlü ve cıvalı bileşenler olarak dörde ayrılır.

Sentetik organik insektisitler ise klorlandırılmış hidrokarbonlar, organik fosforlular, karbamatlılar ve diğerleri olarak sınıflandırılır. Günümüzde en çok sentetik insektisitler kullanılır.  

Günümüzde insektisitlerin böceklere karşı mücadelesinin yanında, çevreye karşı olumsuz etkileri nedeniyle tarımda kullanımı hâlâ tartışma konusudur.

Herbisitler

Herbisit bitkileri istenmeyen yabani otlardan kurtarmak için ve normal gelişimini önlemek için kullanılan kimyasal ilaçların genel ismidir.  Bitki kelimesinden türetilmiş olup bitki öldürücü anlamında kullanılan zirai ilaçtır. Pestisitler arasından en sık kullanılan türdür. Kültür bitkisinin ekim öncesinde, çıkış öncesinde veya çıkış sonrasında kullanılabilir.

Tarımsal üretimde verimliliği artıran en önemli faktörlerden biri yabancı ot mücadelesinin zamanında yapılmasıdır. Ayrıca yabancı otlar ile mücadele etmek için yakmadan sonra en uygun maliyetli yöntemdir. Bu nedenlerle herbisit tarım verimliliğinde ayrıca önemlidir.

Herbisitlerin atıldığı yer esas alınırsa; toprağa atılan herbisitler ve yaprağa atılan herbisitler olarak 2 grupta incelenir.

Seçici herbisitler belirli yabani ot türlerini kontrol ederken, seçici olmayan herbisitler temas ettikleri tüm bitki materyallerini öldürdükleri için atık zemini, endüstriyel ve şantiye alanlarını, demiryollarını ve demiryolu setlerini temizlemek için kullanılabilir. 

Herbisitler, belirli oranlarda su ile karıştırılarak toprağa ya da bitkinin toprak üstü kısımlarına uygulanır. Herbisitler uygulanmadan önce kullanım talimatları ve oranları okunmalı, ona göre kullanılmalıdır. İlacı seçerken hedef yabancı ot, yetiştirilecek bitki türü, bitkilerin gelişim dönemi gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Uygulamadan birkaç gün sonra etkisini gösterir, etki süresi yaklaşık 6 aydır.

Rodentisit

Rodentisit, kemirgen hayvanlara karşı kullanılan bir pestisit türüdür. Sincaplar, kunduzgiller, fareler, sıçanlar, tavşangiller için kullanılabilir. Kemiricilerin büyük bir kısmı tarım zararlısı olarak değerlendirilir ve bunlara karşı çoğunlukla kimyasal olmak üzere mücadele edilir. Bu hayvanlar veba, ateşli hummalar, kanamalı sarılık, bağırsak parazitleri, kuduz gibi hastalıklara sebebiyet verebilirler. Hiçbir hastalık taşımasa bile etrafa dışkısını bırakır ve idrarını yapar.

Rodentisit içeren yemlerin hayvanlar tarafından tüketilmesi, pıhtılaşma bozuklukları veya sinir, solunum ve dolaşım sistemleri ile ilgili problemlere neden olur.

Rodentisit, yemek zehiri ya da gaz olarak kullanılmaktadır. Yemek zehiri olarak mısıra, yenilebilir malzeme bloğuna veya haşerelerin hareket ettiği alanlara toz olarak dağıtılmaktadır. Hemen hepsi insan ve hayvanlar için de zehirli etki gösterir.

Günümüzde rodentisitler antikoagülandır, kan koagülasyonunu engelleyerek ölüme neden olurlar. Bu süreç birkaç gün sürer.

Antikoagülan mücadele tek doz ya da çoklu doz şeklinde yapılabiliyor. Tek dozda kemirgenler ölümcül dozu tek seferde alır, çoklu dozda ise kemirgenlerin ölümcül doza ulaşmak için birkaç gün rodentisit içeren yemle beslenmeleri gerekmektedir.

Bakterisit

Bakterisit; Bakterileri öldüren, etkinliğini azaltan kimyasal maddelere verilen genel adı. Bakterisit, canlıların vücudunda bulunan bakterilere ya da laboratuvar ortamında bulunan bakterilere fiziksel, kimyasal yollarla etki ederek öldüren bir pestisit türüdür. Kelime olarak bakteri öldüren, bakteri kıran anlamına gelir. Bakteri üzerindeki etki derişime ve süreye bağlıdır. Bakterisit; dezenfektanlar, antiseptikler ve antibiyotikler olarak sınıflandırılır.

Bakterisit özelliği gösteren maddeler, mikroorganizmada hücre zarı işlevini bozmak, hücre proteinlerine zarar vermek, enzimlerin aktivitesini bozmak ve nükleik asitleri etkilemek gibi yollarla bakterilerin çoğalmasını önlemekte veya bakterileri öldürmektedir.

Fungusit

Fungusit, mantar sporlarında, enfeksiyonlarda, mantar yayılımında bunların öldürülmesinde ve kontrol altına alınmasında kullanılan kimyasallara verilen genel isimdir. Mantar öldürücü anlamına gelen

Mantar ilacı olan fungusit, mantarlar tarım ürünlerinin verimini olumsuz etkileyebildiği için bu verim kaybını engellemek amacıyla kullanılır. Ayrıca hayvancılıkta da mantara bağlı gelişen hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için kullanılır. Toksik maddelerden olan bu pestisitin doğal ve sentetik alternatifleri vardır.

Hem tarımsal üretimde hem de süs bitkisi yetiştiriciliğinde fungusit uygulamalarına başvurularak; mantar sorununun üstesinden gelinebilir. 

Fungusitlerin işleyiş mekanizması; mantarların hücresel işleyişlerini bozmak, spesifik enzimlerle bağlanarak mantarların metabolik yollarını kapatmakla gerçekleşiyor. Hücre duvarı geçirgenliğini bozarak mantarların mitokondriyal fonksiyonlarına, solunum, protein ve enzim sentezi süreçlerine etki ederek bloke yapabiliyor.

Fungusitler, etki şekline göre üç başlıkta incelenebilir: Koruyucu fungusit, sistemik fungusit ve yarı sistemik fungusit. Koruyucu fungusitler, mantar enfeksiyonu yayılmadan önce, koruma amaçlı uygulanıyor. Sistemik fungusit, iletim demetlerinde iletiliyor. Farklı kimyasal yapıda olan birçok sistemik fungusitler bulunuyor. Yarı sistemik fungusit, daha önce yerleşmiş etmeni öldürebilen fungusitlerdir, tedavi edicidir.

Fungusitlerin toz ve sıvı formlarda çeşitleri mevcuttur. Fungusitler genellikle sıvı halde, püskürtücüler ile ekinlere veriliyor. Fungusit kullanımı; hastalığın şiddeti, iklim koşulları, bitkinin türü gibi durumlara dikkat edilerek yapılmaktadır.

Larvasitler

Larvasit; sivrisinek, karasinek gibi canlıların larvalarının henüz olgunluğa ermeden yok eden kimyasallara verilen isimdir. Bunun yanında erişkinliğe erebilmiş olanların ise bu canlılara zarar vermeden üreme dengesini bozar. Yine de asıl etkisini bu canlıların henüz larva aşamasında olması ile gösterir. Sonraki aşamalara geçmişse kontrolü daha sınırlı olacaktır. Larva iken verilen mücadele gerek etkinlik gerekse maliyet yönüyle diğer tüm mücadele yöntemlerine göre birçok kolaylığa sahiptir. Uygulama sonrası etkinlik ve etki süresi kolayca gözlenebilir. Düşük dozlarda dahi uzun süreli etki sağlar.

Çok etkili yöntem olan larvasit uygulaması yoğunlukla su birikintisi gibi üreme yerlerine bırakılan yumurta ve larvalar üzerinde gübrelikler, çöplükler, su birikintileri, foseptik çukur ve kanalizasyonlar üzerinde çok başarılı olmaktadır. Çevre Bilimi, larvasit kullanımının önemini sivrisinek kontrolünün önemli bir parçası olarak kabul etmektedir

Pestisitler Nasıl Tespit Edilir?

Pestisit tespiti genel olarak dört temel aşamada gerçekleşir: örnek hazırlama, ekstraksiyon, temizleme ve analiz basamakları. Örnek hazırlama, pestisitlerin cihazlar yardımıyla tespit edilmesinden önce yapılması gereken en zor ancak en önemli adımdır. Pestisit analizlerinde örnek hazırlama işleminin ilk aşaması örneğin homojen hale getirilmesidir. Homojenizasyon genellikle mikser ya da parçalayıcı yardımıyla gerçekleştirilebilir. Ekstraksiyon yöntemi, organik çözücüler kullanılarak bir blender veya homojenizatör yardımıyla pestisitlerin bazı maddelerden ayrılmasıdır. Temizleme aşamasında ise pestisitlerin tespitini engelleyecek birçok büyük molekül halen mevcut olduğundan ilave bir temizleme yapılır. Bundan sonrası ise kromatografi gibi cihazlarla pestisit analizi yapmaktır.

Gaz ve sıvı kromatografisi, topraktaki pestisit kalıntılarının tayini için en yaygın kullanılan pestisit tespit yöntemidir. Kromatografi ve spektrometri alanlarındaki gelişmeler aynı anda analiz edilebilecek pestisit sayısının gittikçe artmasını, farklı yapılardaki pestisitlerin bir arada analiz edilebilmesini sağlayarak tespit yöntemini kolaylaştırmıştır. Pestisitlerin gıdalarda bulunmasına izin verilen miktarı olan maksimum kalıntı limitinin tespit edilmesinde oldukça güvenli bir yol izlenmektedir.

Maksimum kalıntı limiti; tarımsal ürünlerde yasal olarak bulunmasına izin verilen en yüksek pestisit kalıntı miktarıdır. Maksimum kalıntı limiti değeri toksikolojik bir değer olmayıp, pestisit kalıntılarının insan sağlığı açısından risk oluşturmasını engellemek amacıyla farklı ülkelerde o ürünün tüketim miktarına göre farklı düzeylerde belirlenebilen, çiftçilerin pestisit kullanıp kullanmadıklarını denetlemek amacıyla kullanılan bir değerdir. Kromatografi cihazında maksimum kalıntı limiti değerinin en düşük sınırı 0,01 olarak kabul edilir. Bu değerin üzerinde kalıntı tespit edildiğinde bu üründe kullanımına izin verilmeyen bir pestisit tespit edildiği rapor edilir.

Ülkemizde pestisit kalıntı analizleri konusunda çalışmalar 1959 yılında başlamıştır. Rutin pestisit kalıntı analizleri Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı İl Gıda Kontrol Laboratuvarları tarafından yapılmaktadır. Buraya üretici analiz ettirmek istediği örneği getirmektedir.

Bunun yanında yeni teknolojilerin kazandırdıkları sayesinde tek bir örnekte 350-400 pestisitin analizi mümkündür. Quechers metodu sayesinde ekstraksiyon ve temizleme işlemi oldukça hızlı ve az çözücü kullanarak gerçekleştirilebilmekte ve oldukça yüksek sayıda pestisitin ekstraksiyonu mümkün olmaktadır. Analiz süreleri de oldukça kısalmıştır (10 dakika ile 1 saat arası).

Pestisit Zararları Nelerdir?

Pestisitin özellikle aşırı ve bilinçsiz kullanımı sonucu oluşabilecek zararlar ikiye ayrılır: insanlara ilişkin riskler (akut ve kronik), çevre ile ilişkili riskler.

Çevreyle ilgili riskler ise ekosistemde bozukluklar ve kirlenmeden oluşmaktadır. Yer üstü ve yer altı suları, toprak ve hava pestisitler tarafından kirletilebilir. Pestisitlerin bulundukları yerlerden biyolojik ve fiziksel yollarla çok uzak bölgelere kadar taşınmaktadırlar. Pestisitlerin çevredeki hareketi ile toprağın yapısına girebilir, buharlaşıp başka yerlere taşınabilir ya da bitkilerin yapısına girebilir.

İnsanların pestisite maruz kalmaları önemli sağlık ve sosyal bir konudur. Çünkü genellikle epilepsi, felç, solunum hastalıkları, beyin ve karaciğer tümörleri gibi ciddi sağlık problemleri ile sonuçlanabilir. Pestisitlere maruz kalma sonucunda görülen kısa dönem etkileri deyince akla ilk gelecek olan akut zehirlenmeler ve alerjik reaksiyonlardır. Özellikle tarım işleriyle uğraşanlar büyük risk altındadır. Akut pestisit zehirlenmelerinin başlıca belirtileri: kusma, ishal, terleme, solunum güçlüğü gibi belirtilerdir. Uzun dönem etkilerinin başında ise özellikle kronik olarak maruz kalan kişilerde oluşan genetik hasarlardır. Bunun yanında karaciğer, böbrekler ve kas sistemlerinde bozulmalar meydana gelmektedir.

Bunun dışında hamile kadınlar pestisite maruz kaldıklarına bebeklerinin zekâ gelişimini olumsuz etkilenebilir. Çocuk sahibi olma olasılığını azaltır. Mide ve bağırsak hastalıklarının riskini artırır. Kemiklerin gelişimini önler. Bağışıklığı zayıflatarak hastalıklara yakalanma riskini artırır. Sağlıklı hücrelerin mutasyona uğramasına neden olur. Kan hücrelerini azaltarak kansızlık gibi hastalıklara zemin hazırlar. Vücuttaki toksin oranını artırır ve karaciğerin fonksiyonlarını azaltır.

Pestisit En Çok Hangi Besinlerde Bulunur?

Yapılan araştırma sonucu, pestisitin en çok bulunduğu besinler, günlük hayatta da sıklıkla tükettiğimiz meyve ve sebzelerden olan domates, biber, salatalık, kabak, patlıcan, portakal ve çilektir, bu gıdalarda pestisitin olması gerekenden fazla olduğu tespit edilmiş.

Pestisit Kullanımı Kanser Riski Taşır mı?

Evet, pestisit kullanımı bir kanser riski taşır, ancak pestisite maruz kalan herkeste kanser gelişecek diye bir durum yoktur, sadece bu maruziyet kanser riskini artırabilir sonucu öne çıkmaktadır.

Bununla birlikte pestisitlerin birçoğu karsinojen etkiye, yani kanser yapıcı etkiye sahiptir. Lösemi, lenfoma gibi kanserler özellikle herbisitler gibi pestisitlere iş maruziyeti ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Uzun süre pestisite maruz kalındığında kanser riskini artırabilir. Uzun süreli pestisit maruziyeti altındaki ya da pestisit içeren gıdaları tüketen kişilerde meme kanserinin 9 kat arttığına dair bilimsel çalışmalar da mevcuttur. Özellikle denetimden yoksun, bilinçsizce ve hiçbir koruyucu önlem alınmadan kullanılan pestisitlerin, kanser riskini daha artırdığı bilinir.

Yorum yaz

Bütün yorumlar paylaşılmadan önce editör kontrolünden geçmektedir

Bu site reCaptcha ile korunuyor. Ayrıca bu site için Google Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları geçerlidir.

Kargo bedava

500 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo bedava!