Mor renkli meyveler, bilimsel araştırmaların da gösterdiği gibi kansere karşı koruyucu etkileriyle dikkat çekmektedir. Özellikle yabanmersini, erik, böğürtlen gibi mor renkli meyvelerin bol miktarda tüketilmesi yaşlanmaya bağlı hastalıkları engellemede etkili olabilir. Ayrıca, mor meyveler şifalı bitkiler kategorisinde de özel bir yere sahiptir.
Bu meyveler ve sebzeler, antosiyanin adı verilen doğal bitki pigmentlerini içerir. Böğürtlen, yabanmersini, kiraz, kızılcık, frenküzümü, siyah üzüm, nar, kuru siyah erik, ahududu, kırmızı elma ve çilek gibi meyveler bu gruba girerken, pancar ve patlıcan gibi sebzeler de mor renkli karahindiba dahil olabilir. Araştırmalar, antosiyaninlerin beyin sağlığını destekleyebileceğini, iltihabı azaltmaya ve kanser ile kalp hastalıklarıyla savaşmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir.
Bu mor meyve ve sebzelerde fenolikler, flavonoidler, polifenoller, antosiyanidinler ve C vitamini gibi bileşikler bulunur. Özellikle resveratrol, mor meyve ve sebzelerde bulunan bir antioksidan olarak öne çıkar. Yapılan araştırmalarda resveratrolün yaşlanmayı yavaşlatan bir enzimi aktive ettiği gösterilmiştir. Ayrıca damar sağlığına da faydalıdır, varisleri ve kılcal damarları azaltır, tümörleri besleyen kan damarlarını engeller.
Mor renkli meyveler ve sebzeler ayrıca sağlığımıza birçok açıdan fayda sağlar. Kuersetin adlı bir antioksidan içeren elma ve soğan gibi gıdalar alerjik reaksiyonları azaltabilir. Patlıcan ise mor kabuğundaki yüksek antioksidan içeriğiyle diğer sebzelere göre daha güçlü bir seçenektir.
Sonuç olarak, yabanmersini, böğürtlen, karadut, frenküzümü, erik, ahududu, gojiberi gibi mor renkli meyveler ve mor renkli sebzeler, içerdikleri polifenoller, vitaminler, mineraller ve antioksidanlarla sağlığımıza önemli katkılar sağlar. Aynı zamanda yaşlanma ve yıpranmaya karşı da etkili bir destek sunabilirler.
Yaban Mersini
Taflan, yani Karayemiş, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde bol miktarda yetişen bir bitkidir. Kendisi antioksidan içeriğiyle dikkat çeker ve kanser tedavisinde oldukça etkili bir meyvedir. Yapılan bilimsel çalışmalarda, taflanın insülin görevi görmesi bakımından şeker hastalığı gibi birçok hastalığa da iyi geldiği gözlemlenmiştir.
Yaban mersini ise Vaccinium myrtillus adıyla bilinen bir bitkidir ve Doğu Karadeniz ve Uludağ'da doğal olarak yetişir. Bu bitki, çalı formunda olup, mavi ve siyah renkte üzümsü meyvelere sahiptir. Yaban mersini de antioksidan içeriğiyle dikkat çeken bir meyve olarak bilinir.
Mor Üzüm
Mor rengi ile dikkat çeken bu üzümün adı 'Trakya İlkeren' üzümü olarak bilinir. Karışık dallara sahip olan bu üzüm çeşidi, yoğun bakım gerektiren bir türdür. Aynı zamanda verimli bir üzümdür, bu nedenle budama işlemi dikkat gerektirir. Trakya İlkeren üzümü erken olgunlaşır ve uzun süre taze kalabilir.
Trakya İlkeren üzümü yüksek düzeyde resveratrol içermesi sayesinde birçok faydaya sahiptir. Bu mor üzümün yararları saymakla bitmez:
- Vücudumuzdaki iltihabı azaltır.
- Kanser ve kanser sonrası tedavilerde tavsiye edilir.
- Kalp ve damar hastalıklarına iyi gelir.
- Diyabet ve diyabetik hastalıklarda kullanımı tavsiye edilir.
- Yaşlanma karşıtı içeriklere sahiptir.
- Sağlıklı ve besleyici bir ara öğündür.
- Üzüm suyunun faydaları üzümün kendisi kadar çoktur. Bunlar;
- Midede oluşan kramplara bağlı olarak ortaya çıkan kusma hissini azaltır.
- Kötü kolesterolü dengeler ve kalp hastalığı oluşumunu ve yayılımını önler.
- Kandaki yağ seviyesini dengeler ve yağlanma oluşumunu önler.
- Vücudumuzu zararlı toksinlerden arındırır ve hastalıklardan bizleri korur.
Mor Lahanalar
Tüm lahana çeşitleri son derece besleyicidir. Ancak, mor lahana antosiyaninler içerdiği için bu sebzenin faydalarını daha da artırır.
Mor lahana lif, provitamin A ve C vitamini içerir. Yapraklarında bulunan güçlü bitki bileşikleri, güçlü bir anti-inflamatuar etki sağlar.
Mor karnabahar ise görsel olarak oldukça çekici bir sebzedir. Beyaz renkli çeşitlerden farklı olarak, mor karnabahar antosiyaninler içerir ve onlara yoğun bir mor renk tonu verir.
Mor karnabahar sadece yemeklere renk katmakla kalmaz, aynı zamanda anti-inflamatuar faydalar sağlar ve kolorektal kanser dahil olmak üzere belirli kanser türlerine karşı koruma sağlar.
Mor Erik
Mor erik, sağlıklı kemik gelişimi, görme ve üreme işlevlerinin artışı gibi faydalar sağlar. Bu, içerdiği A vitamini sayesinde gerçekleşir. Lif değerlerinin yüksek oranı sayesinde, sindirim sistemi problemleri ve kabızlık sorunu da giderilebilir.
Mor erik, yüksek tansiyona karşı koruyucu etkisiyle felç riskini azaltır. Kronik hastalıklara karşı koruyucu özellik gösterir ve göğüs kanserine karşı da koruma sağlar. Kan şekeri dengesini sağlayarak hafıza gelişimini destekler, Alzheimer'in ilerleyişini yavaşlatır ve beyin hücrelerinin ölümünü önler.
C vitamini miktarı 12.5 miligram olan mor erik, bağışıklık sistemini güçlendirir, enfeksiyonlarla başa çıkmayı ve yaraların iyileşmesini hızlandırır. Ayrıca, tüketilen besinlerdeki demirin vücut tarafından emilimini kolaylaştırır.
Potasyum açısından zengin olan mor erik, yüksek kan basıncını önlemeye yardımcı olur. Fenoller adı verilen fitokimyasallar içerir, bu da hücreleri oksidatif hasara karşı korur, kanser ve kronik hastalık riskini azaltır. Kanıtlanmış şekilde göğüs kanser hücrelerini öldürme özelliğine sahiptir. Ayrıca, düşük kalorili bir meyvedir (1 porsiyonunda sadece 30 kalori vardır) ve düşük glisemik indeksi sayesinde kan şekerini dengelemeye yardımcı olur, böylece Tip 2 diyabet riskini azaltır. Ayrıca kemik sağlığını da iyileştirir.
Acai meyvesi
Acai meyvesi, boyut ve görünüm olarak yaban mersinine benzer ve Güney Amerika'nın yağmur ormanlarında yetişen acai palmiye ağaçlarından elde edilen üzüm benzeri bir meyvedir. Diğer meyveler gibi, acai meyvesi de antioksidanlar ve lif içermektedir.
Acai meyvesi küçük, koyu mor renkte ve yuvarlaktır, çapı yaklaşık olarak 1 ila 2 santimetredir. Meyvenin sadece %10'u tüketilebilir ve geri kalan %90'ı tohumlardan oluşur, bu da posa içeriğine denk gelir. Ayrıca, acai meyvesi hızlı bir şekilde bozulan bir gıdadır, bu nedenle ihracat için soğutulmuş veya dondurulmuş ortamlarda taşınması gerekmektedir, aksi takdirde besin değeri azalabilir.
Acai meyvesi, koyu mor renkte olan antosiyaninler içerir. Bu lezzetli meyve, birçok yönden sağlığa fayda sağlayabilir. Kan antioksidan içeriğini artırabilir ve yüksek kolesterol, kan şekeri düzeyleri ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir.
Acai meyvesi tablet formunda veya meyve suyu, smoothie veya enerji içecekleri gibi içeceklerde tüketilebilir. Ayrıca jöle veya dondurma gibi gıda ürünlerinde de kullanılabilir. Eğer normalden daha yüksek miktarda acai alıyorsanız, örneğin diyet takviyeleri olarak, bunu sağlık uzmanınıza bildirmeniz önemlidir. Ayrıca, MR çektirmeyi planlıyorsanız, doktorunuza acai meyvesi tükettiğinizi bildirmeniz de önem taşır. Çok yüksek miktarda acai tüketimi, test sonuçlarını etkileyebilir.
Mor Şeftali
Şeftali meyvesi Çin'de "ölümsüzlük meyvesi" olarak adlandırılmaktadır. Bu meyve düşük kalori içerir ve doymuş yağ içermez. Taze şeftali, bağ dokularının oluşturulması için gereken orta düzeyde antioksidanlar ve C vitamini kaynağıdır. C vitamini açısından zengin gıdaların tüketilmesi, enfeksiyonlara karşı direnç geliştirmeye yardımcı olur ve bazı kanserlere neden olan zararlı serbest radikalleri yok etmeye yardımcı olur.
Şeftali, içerdiği yüksek miktarda antioksidan ve vitaminlerle kanser hastalıklarının önlenmesine yardımcı olur. Lutein, zeaksantin ve beta-kriptoksantin gibi antioksidanlar, oksijen kaynaklı serbest radikalleri temizlemeye yardımcı olarak vücudu çeşitli hastalıkların zararlı etkilerine karşı korur. Günlük olarak öğünlerden önce 3 adet şeftali tüketilmesinin çeşitli sağlık faydaları olduğu bilinmektedir.
Mor Dut
Kara dut veya diğer renkleri olan beyaz veya mor dut meyvesi, Dutgiller ailesine ait tatlı bir meyvedir. Kara dut, Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde yetişirken, beyaz ve mor dut da aynı ağaçtan çıkabilir. Karadut, İran'ın anavatanıdır ve birçok yiyecek, içecek ve gıda ürününde kullanılır. Karadut şurubu veya özü yaygın olarak satılır.
Karadut, C, K ve E vitaminleri ile bakır, demir, magnezyum, mangan, selenyum, çinko ve beta karoten gibi mineralleri içerir. Antioksidan içeriği sayesinde sağlığa birçok faydası vardır. Ayrıca cilt sağlığını destekler, lif içeriği cildin görünümünü iyileştirir ve saça parlaklık katar. Potasyum içeriği sayesinde insülin seviyesini düzenler ve diyabetin kontrol altında tutulmasına yardımcı olur. Kemik sağlığını destekler ve kan hücrelerini korur. Hemoroid tedavisinde de kullanılabilir.
Mor Nar
Domates ve çileğin ardından doğada bulunan en güçlü antioksidanlardan biri olan nar, enfeksiyonları önlemede etkilidir. Ayrıca sinir hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olarak hafızayı güçlendirir ve konsantrasyonu artırır. Uzmanlar, özellikle nar suyunun güçlü bir doğal ilaç olduğunu vurgulamaktadır.
Nar, kan oksidasyonunu engelleyerek kalp ve damar sağlığını korur. Ayrıca kansızlığı önleyerek kan yapıcı hücrelerin artmasını sağlar. Nar, trombosit hücrelerinin yenilenmesini destekleyerek romatizma ve eklem ağrılarını hafifletir. Ayrıca yaşlılık nedeniyle oluşan kas ağrılarını da önlemeye yardımcı olur.
Tansiyonu dengeleyen nar, kansızlığa bağlı bayılmaların riskini azaltır. Ayrıca yapılan araştırmalar, nar suyunun vücuttaki toksinleri idrar yoluyla temizlediğini ortaya koymuştur.
Nar tanelerine tuz döktüğünüzde ise damar tıkanıklığı riskini %70 oranında azaltabilirsiniz.
Narın suyu, taneleri ve kabukları inanılmaz derecede faydalıdır. Uzmanlar, nar kabuklarından elde edilen suyun cilde tonik etkisi yaptığını vurgulamaktadır. Ciltteki ölü deriyi yenileyerek akne ve sivilce oluşumunu azalttığı belirlenmiştir.
Nar ve nar suyu faydaları olduğu kadar dikkat edilmesi gereken noktaları da içerir. Narın dikkat edilmesi gereken yönleri şunlardır:
Mide rahatsızlığı olan kişilerde ağrıya neden olabilir.
Gaz ve şişkinlik hissi oluşturabilir.
Nar ekstresi hamile kadınlarda rahim kasılmalarına yol açabilir.
Narın alerjik reaksiyonlara neden olabileceği unutulmamalıdır.
Böğürtlen
Böğürtlen, bilinen en popüler mor meyvelerden biridir. Bu sulu meyve, güçlü antosiyanin pigmentleri ile doludur.
Antosiyaninler, mor, mavi veya kırmızı renklerini yiyeceklere veren bir tür polifenol bileşiğidir. Bu listedeki diğer meyve, sebze ve tahıllarda yüksek konsantrasyonlarda bulunurlar.
Vücutta güçlü antioksidanlar olarak görev yaparlar, hücreleri hasara karşı korur ve iltihaplanmayı azaltır. Aksi takdirde, olumsuz sağlık sonuçlarına yol açabilecek serbest radikallerin etkisini azaltırlar.
Böğürtlen ayrıca diğer güçlü polifenol antioksidanları, C vitamini, folat, magnezyum, potasyum ve manganez gibi lif ve mikro besinleri içerir.
Mavi ve Mor Renkli Meyvelerin Faydaları Nelerdir?
Meyve veya sebze ne kadar koyu renkteyse, içerdikleri pigment o kadar fazladır. Örneğin, yaban mersini 15 farklı antosiyanin içermektedir.
Antosiyaninler, serbest radikallere vücutta zarar vermeden önce, zararsız moleküller haline gelmelerine izin veren bir elektron vererek çalışırlar.
Serbest radikaller, vücudun sürekli olarak oksidatif stres altında kalmasına neden olur, çünkü her zaman eşleşmek için serbest elektronlar ararlar ve eşleşme sağlayamadıklarında vücut sistemlerine zarar verirler. Bu nedenle, antosiyaninler vücuttaki iltihabı doğrudan azaltır.
Mavi yiyeceklerde bulunan resveratrol, kanser hücrelerinin büyümesini durdurabilir. Resveratrol, yaşlanmayı geciktiren ve hastalıkları önleyen özelliklere sahip bir antioksidandır
Ayrıca, kötü kolesterolün yanı sıra vücuttaki iltihabı azaltmaya yardımcı olduğu için kalp sağlığı için iyidir. Birkaç çalışma, bu antioksidanın Alzheimer'ı önlemeye de yardımcı olabileceği sonucuna varmıştır.
Mavi yiyeceklerin diğer faydaları şunlardır:
- Genel sağlığa katkıda bulunur ve hastalığa neden olan serbest radikallerle mücadele eder.
- Bağışıklık sağlığını destekler.
- Beyin sağlığını destekler.
- İyi kolesterol seviyelerini (HDL) artırır.
- Kan basıncını düşürür.
- Belirli kanser türlerine karşı korur.
- Diyabete karşı korur.
Mor meyve ve sebzeler güçlü birer antioksidan. Bu içeriği ile kılcal damarların elastikiyetinin korunmasında ve kan dolaşımı sisteminin düzenli akışında önemli rol oynuyor. Varis, yüzde kızarıklık ve bacaklarda şişme sorununa karşı birebir geliyor.
Bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek, yiyecek ne kadar koyu renk olursa antioksidan seviyesi o kadar yüksek olur. Antioksidanlar, serbest radikalleri temizleme ve daha genç görünmeyi sağlama yeteneğine sahiptirler.
Bu nedenle, mor soğan, mor lahana, kara incir, kuru erik ve böğürtlen gibi mor pigmentli koyu yiyecekler, inanılmaz iyileştirici güçlere sahiptir.
Tüm bu meyve ve sebzelerdeki mor pigment, kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilecek resveratrol dahil flavonoidler içerir. Resveratrol, arter duvarlarının gevşemesine yardımcı olur, arterlerdeki basıncını azaltır ve daha iyi dolaşım sağlar. Mor renkli yiyecekler, vücuttaki iltihaplanma tepkisini azaltabilen çeşitli polifenoller içerir.
İçeriklerindeki antioksidan etkisiyle mor sebzeler, kalp-damar sağlığını korumaya yardımcı olur ve kansere karşı etkili olabilir. Hatta bazı araştırmalar kanser hücrelerini belirli ölçüde yok edebildiklerini göstermektedir. Ayrıca öğrenme ve hafızayı olumlu yönde etkileyebilirler. Sağlıklı dokuları ve hücreleri koruyarak, hasar görmüş hücreleri yenileyebilirler. Bu da beyin aktivitesini artırır ve Alzheimer gibi hastalıklara karşı koruyucu etki gösterebilirler. Bazı araştırmalar ayrıca Parkinson hastalığı riskini azaltma ve romatoid artrit semptomlarını hafifletme potansiyeline sahip olduklarını göstermektedir.
Mor sebzeler zindelik sağlar, kan basıncını düşürebilir, HDL (iyi kolesterol) seviyelerini yükseltebilir ve LDL (kötü kolesterol) seviyelerini düşürebilir. Ayrıca iltihap giderici etkileri vardır ve göz sağlığını korumada önemli bir rol oynarlar. Mor meyveler ve sebzelerin tüketimi, kas ağrılarını azaltma potansiyeline sahiptir. Örneğin, egzersiz sonrası sıvı ve minerallerin yenilenmesi ve kas ağrılarının azaltılması için vişne suyu iyi bir tercih olabilir.
Mor sebzelerin içerdiği antosiyanin pigmentleri, mor karnabahar, mor havuç ve mor lahana gibi sebzelerde de bulunur. Bu pigmentler aynı zamanda kızılcığın idrar yolu enfeksiyonlarıyla mücadele etme gücünden sorumludur. Laboratuvar çalışmaları, antosiyanin bileşiklerinin mide ülseri ve H. pylori adlı bakteriye bağlı idrar yolu enfeksiyonlarıyla savaşabilme yeteneğine sahip olduğunu göstermektedir.
Antioksidan
Mor üzüm, yaban mersini, yaban mersini ve üzüm suyunda bulunan resveratrol, hayvan çalışmalarında kolorektal kanserin yayılmasını engelleyebilmiştir.
Diğer umut verici çalışmalar da resveratrolün prostat, meme, deri, karaciğer, akciğer ve kan kanseri vakalarında kanser hücresi ölümüne neden olabileceğini göstermektedir.
Kalp sağlığını korur
Siyah kuş üzümü, “iyi” HDL kolesterolü yükseltirken ‘’kötü” LDL kolesterolü yüzde 13’e kadar düşürebilir. Kolesterolün düşmesi kalp hastalığı riskini düşürür. Siyah kuş üzümü ve yaban mersini yüksek miktarda antosiyanin içerir.
Göz sağlığını korur
Antosiyaninler yaban mersininde yoğun olarak bulunur ve göz sağlığı için önemli olan güçlü antioksidanlar içerir. Bu antioksidanlar, retinadaki kollajen yapısını güçlendirir ve ekstra görme koruması sağlar. Yaban mersini, antosiyaninlerin yüksek düzeyde bulunduğu bir meyvedir ve kan-retina bariyerini kolaylıkla geçebilen antioksidanlar içerir.
Yaban mersininin göz sağlığı üzerindeki faydaları özellikle önemlidir. Ayrıca, normal tansiyonlu glokom hastalarında optik sinir hasarı ile ilişkili sorunları olan kişilerin göz sağlığını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Diğer mor, mavi ve koyu kırmızı gıdalardan da antosiyanin elde edilebilir. Örneğin, kırmızı veya mor üzüm, böğürtlen, nar ve kızılcık gibi meyveler antosiyanin içeriği yüksek olan gıdalardır. Bu gıdaları tüketmek, vücuda daha fazla antioksidan sağlayarak genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yapabilir.
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Mor renge sahip olan meyve ve sebzelere mavi-mor rengi veren pigment, ‘antosiyanin’ dir.
Antosiyanin sağlığımız ve bağışıklık sistemimiz için çok önemli bir polifenoldür. Patlıcan, kırmızı pancar, mor lahana, kırmızı soğan, mor/kırmızı turp, böğürtlen, siyah ahududu, yabanmersini, incir, mor erik, kuru erik, mor & kırmızı & siyah üzüm, vişne, kiraz, kuş üzümü, siyah dut, kuru üzüm, kan portakalı gibi mor renkteki bu meyve ve sebzeleri mevsiminde düzenli tüketmeyi ihmal etmemeliyiz. Salatalara mor lahana ekleyerek, mor sebzelerden rengarenk sağlıklı sebze yemekleri yaparak ve ara öğünleri mor meyvelerle süsleyerek bağışıklık sisteminize destekte bulunabilirsiniz.
Sindirim sistemini güçlendirir
İçeriğinde bulunan su ve lif (posa) ile de sindirim sistemi sağlığına etkisiyle birlikte toksinleri atmaya yardımcı olur, doygunluk sağlar, aşırı yeme isteğini önler ve kilo kontrolünde önemli yer tutarlar. Aynı zamanda kişilerin kan dolaşımına faydalı olan mor renkli meyveler anti-aging (yaşlanma karşıtı) etkisiyle cilt yaşlanmalarının önüne geçmektedirler. 2011 yılında yapılan bir çalışmada böğürtlende bulunan antosiyaninler sıçanlarda mide ülseri oluşumu azalttı.
Araştırmacılar bunun, böğürtlendeki antioksidanların oksidasyonu önlediğini ve vücutta doğal olarak bulunan glutatyon gibi diğer önemli antioksidanların aktivitesini artırdığını düşünüyor.
Mavi ve Mor Renkli Meyvelerin Zararları Nelerdir?
Rengarenk yaz meyveleri, görüntüleri ve lezzetleriyle iştah açıcıdır. Her biri sayısız faydaya sahip olup bağışıklık sistemini güçlendirirken kanserden korunmada da yardımcı olurlar. Ancak aşırı tüketim zararlı olabilir. Özellikle yaz sofralarında ana öğün olarak tüketilen meyveler, içerdikleri meyve şekeri olan fruktoz nedeniyle kan şekerinin yükselmesinden sık acıkmalara, gaz ve karın ağrısından kilo alımına, insülin direncine hatta obeziteye kadar birçok soruna ve hastalığa neden olabilir.
Bir porsiyonu yarım su bardağına denk gelen böğürtlen, güçlü bir antioksidan etkiye sahiptir. Yapılan araştırmalar böğürtlenin kanser ve tümör hücrelerinin gelişimini engellediğini hatta küçülttüğünü göstermiştir. Aynı zamanda solunum yolu hastalıklarına da fayda sağlar. Ancak böğürtlen, içerdiği salisilat benzeri kimyasal madde nedeniyle aspirine alerjisi olan kişiler tarafından tüketilmemelidir. Ayrıca iyi yıkanmadığında ishale neden olabilir.
Üzüm, sağlığa birçok fayda sağlayan yaşlanma karşıtı bir meyvedir ve yorgunluğu giderici etkisi vardır. Üzüm çekirdeğinde bulunan resveratrol, güçlü bir antioksidan etkiye sahiptir, bu yüzden ara sıra çekirdeklerini ezerek tüketmek faydalı olabilir. Ancak üzümün glisemik indeksi yüksektir. Beslenme ve Diyet Uzmanı Neşe Ceylan, "Fruktoz içeriği ve vücut tarafından kan şekerine hızlı karışma özelliği göz önünde bulundurulmalıdır. Bir porsiyon üzüm 15 iri üzümden oluşur ve bu miktarın aşılmaması önemlidir. Karaciğer yağlanması olanlar ve hamileler üzümü diyabet hastaları gibi dikkatli tüketmelidir" diyor.
A, C, K vitaminleri ile potasyum, fosfor ve kalsiyum mineralleri bakımından zengin olan kiraz; ödem söktürme özelliğine sahiptir, vücudu zehirli maddelerden temizler, böbrek taşı ve kum oluşumunu engeller, menopoz döneminde stresle başa çıkmaya yardımcı olur. Ancak aspirin etkisi yaratarak kanı sulandırma özelliği nedeniyle kan sulandırıcı ilaç kullananlar dikkatli olmalıdır. Bir porsiyon kiraz, yaklaşık 15 adet kirazdan oluşur ve günlük miktarı aşmamak önemlidir.
Yaz meyvelerinin sağladığı birçok faydanın yanı sıra, dikkatli bir şekilde tüketilmesi gerektiğini unutmamak önemlidir. Dengeli bir beslenme programı içinde doğru miktarlarda meyve tüketmek, sağlığımızı korumak için en iyi yaklaşımdır. Ayrıca, kişisel sağlık durumunuza ve beslenme ihtiyaçlarınıza uygun olarak bir uzmana danışmanız da önerilir.
Mavi ve Mor Renkli Meyveler Nasıl Tüketilmeli?
Günde beş veya daha fazla renkli meyve ve sebze tüketerek sağlıklı bir yaşam için temel adımları atmış olursunuz. Rengarenk meyve ve sebzeler, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu temel besin maddelerini, vitaminleri, mineralleri, lifleri ve diğer bileşikleri sağlayarak enerji ve besin desteği sağlar.
Mavi-mor renkli meyve ve sebzeler, sağlığımızı destekleyen antosiyanin ve fenolik bileşikler gibi kimyasal maddeler içerir. Bu maddeler, vücudumuzdaki hücreleri serbest radikaller olarak bilinen ve stabil olmayan moleküllerin zararlı etkilerinden koruyarak yaşlanma etkilerine karşı direnç sağlar.
Yaban mersini örneğin, kahvaltıda yulaf ezmesine ekleyebilir veya taze yaban mersinini az yağlı süt veya yoğurtla karıştırarak hızlı ve kolay bir smoothie hazırlayabilirsiniz. Düzenli tüketimi beyin sağlığının gelişimine katkıda bulunabileceği bilimsel olarak kanıtlanmış bir meyvedir. Aynı zamanda kilo vermek isteyen veya düşük karbonhidratlı diyet yapan kişilerin tatlı ihtiyacını karşılamak için ideal bir seçenektir.
Lif içeriği yüksek olan mürdüm erikleri, diğer meyvelere kıyasla kan şekeri seviyelerini daha düşük oranda yükseltir. Bu nedenle diyabet hastaları da ölçülü bir şekilde tüketebilir. Düşük şeker içeriğiyle aynı zamanda zayıflama diyetleri için de ideal bir ara öğün seçeneğidir.
Mor renkli üzümler, sarı veya kırmızı üzümlere göre daha fazla faydalı bitkisel bileşik içerir. Günde 10-12 adet mor üzüm, bir porsiyon meyveye denk gelir. Alternatif olarak üzüm suyu da tercih edebilirsiniz, ancak miktarını yarım porsiyonla sınırlı tutmanız önemlidir. Mürver meyvesi sadece vücudumuzu beslemekle kalmaz, aynı zamanda bağışıklık sistemimizi güçlendirerek soğuk algınlığı ve gripten korunmamıza yardımcı olur. Kalp sağlığını koruma özelliklerinin yanı sıra vücuttaki iltihaplanmalarla da mücadele eder. Ancak mürver meyvesini çiğ olarak tüketmek yerine mutlaka pişirerek marmelat veya pestil haline getirmeniz gerekir. Çünkü içeriğindeki olası tehlikeli bileşenler, ısıya maruz kaldığında etkisini kaybeder.
Bu faydalı meyve ve sebzeleri düzenli olarak tüketirken, aşırıya kaçmamaya dikkat etmek önemlidir. Çünkü yaz meyvelerinde bulunan fruktoz, kan şekerini yükseltebilir ve fazla tüketildiğinde sindirim sorunları, kilo artışı, insülin direnci ve obezite gibi çeşitli sorunlara yol açabilir.
Sağlıklı bir beslenme programı için, meyve ve sebzeleri çeşitlendirerek renkli bir tabak oluşturmak önemlidir. Bu sayede vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitaminler, mineraller ve antioksidanlarla besleniriz. Ancak herkesin beslenme ihtiyaçları farklı olduğundan, bireysel sağlık durumunuza ve beslenme uzmanınıza danışarak doğru miktarlarda tüketmeye özen göstermelisiniz.
Unutmayın, sağlıklı bir yaşam için dengeli ve çeşitli bir beslenme önemlidir. Renkli meyve ve sebzelerle beslenmek, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri almanın yanı sıra sağlık açısından da birçok fayda sağlar.
Mavi ve Mor Renkli Meyveler Ne Sıklıkla Tüketilmeli?
Meyve tüketmek sağlıklı bir yaşam için önemlidir. Meyveler, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitaminler, mineraller, lifler ve antioksidanlar gibi besinleri sağlar. Ayrıca, düzenli meyve tüketimi birçok sağlık problemine karşı koruyucu etki sağlar. Meyve tüketirken porsiyon kontrolü yapmak da önemlidir çünkü meyveler şeker içerir ve aşırı tüketildiğinde kan şekerini yükseltebilir.
WHO, günlük olarak ortalama bir yetişkinin 400 gram meyve tüketmesini önermektedir, bu da yaklaşık olarak 5 porsiyon meyve demektir. Çocuklar ve gençler ise daha fazla meyve tüketmelidir. Günlük meyve tüketimi miktarı, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besin öğelerini karşılamak için önemlidir. Yeterli miktarda meyve tüketmek, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı koruma sağlar. Ayrıca, kalp hastalığı, diyabet ve kanser gibi hastalıklara karşı da koruyucu etkiye sahiptir.
Meyve tüketimini artırmak için farklı meyveleri her gün tercih edebilirsiniz. Sabahları meyve salatası veya smoothie yaparak güne sağlıklı bir başlangıç yapabilirsiniz. Meyveleri atıştırmalık olarak da tüketebilir veya yemeklerin yanında garnitür olarak kullanabilirsiniz. Meyveleri çeşitlendirerek tüketmek, farklı besin öğelerinin alınmasını sağlar.
Mavi-mor renkli meyve ve sebzeler, antosiyanin maddesi açısından zengindir ve hücre yaşlanmasını önleyici etkiye sahiptir. Mürdüm eriği, pancar, kırmızı turp, kara lahana, patlıcan, böğürtlen ve kuru üzüm gibi mavi-mor renkteki sebze ve meyveler bu maddenin iyi kaynaklarıdır. Günde iki porsiyon bu renkli meyve ve sebzeleri tüketmek yeterlidir.
Bu şekilde günlük meyve tüketimini artırarak sağlıklı bir yaşam sürdürebilirsiniz. Meyveler, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri sağlamanın yanı sıra çeşitli sağlık faydaları da sunar. Unutmayın, her gün farklı meyveler tercih ederek dengeli ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı oluşturmak önemlidir.
